"Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir"

Mustafa Kemal Paşa’nın ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz ’dir ’ emrinden sonra, ikinci hedef, halen işgal altında olan İstanbul ve Trakya olmalıydı. Ancak Mustafa Kemal bir süre İzmir’den ayrılmamış, kuvvetleri de İstanbul’a doğru harekette ağır davranmışlardır. Mustafa Kemal, Yunan ordularını İzmir’e kadar süren hareketle gösterdiği tavrını, İstanbul’daki müttefiklere, bilhassa İngilizlere karşı göstermemiş/gösterememiştir.

Bu sıralarda Mustafa Kemal’in ordusuyla İstanbul’a girmesi, İstanbul ile Ankara arasındaki ayrılığın hemen çözümlenmesini gerektirecekti. Bunun İngilizlerce de istenmemesi yüzünden millî kuvvetlerin istanbul’a girmesine karşı tavır almış olmaları muhtemeldir.

Ordusuyla İstanbul’a girmiş bir Mustafa Kemal’in ya işgalcilerle çatanası -bu durumda Padişah ve İstanbul Hükümeti ’nin de ortak hareket ettiği bir cephe oluşacaktır- ya da işgalcilerin tarafsız kalması hâlinde ise İstanbul yönetimiyle meselesini halletmesi gerekiyordu. Bunun kuvvet kullanılarak gerçekleşmesi ise en azından halk psikolojisi açısından olumsuz sonuçlar doğurabilirdi.

Padişahla karşı karşıya gelecek bir Mustafa Kemal’in ya ona bağlılıklarını arz etmesi, ya da ihanetini ileri sürerek tahtından indirmesi veyahut da ortadan kaldırması gerekirdi. Fakat bu raddede Padişah’ın hain olduğunun geniş kitlelere kabul ettirilmesi mümkün değildi. Bu durumda en uygunu Padişah’ın îngilizler eliyle İstanbul’dan uzaklaştırılmasıydı. O sırada Ankara yönetiminin İstanbul’daki temsilcisi olan

Refet Paşa’nın konuyla ilgili mütalaası şöyledir: “Padişahı îngilizler kaçırırsa Türk milleti hiçbir gün Vahideddin ’in bu hareketini affetmeyecektir. Biz tutar ve yakalarsak, bu sefer, millet bizi affetmeyecektir. ”

D.Mehmed Doğan, Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş
Devamını Oku »