İnsanı İnsan Yapan Nedir?

İnsanı insan yapan ve diğer hayvanlardan esaslı surette ayıran, sahip olduğu irade ve hürriyettir. İrademizin güvenilir bekçisi olan disiplin ve inzibata ise ahlâk adı verilir. Vatandaşın ahlâkı, iş ahlâkı veya vazife ahlâkıdır. Gençliğimize yapmamız gereken ilk aşı, iş sevgisi, vazife segisi olmalıdır. Bu en büyük fazilettir.  İnsanı insan yapan ve en ulvi fedakarlıklara sürükleyen, hizmet duygusudur: Gayra hizmet, arza hizmet, ruha hizmet. Bu sevgi insana, hizmetten bıkılmayan, doyulmayan bir ahlaka bağlılığı öğretiyor. Bu sevgi yok oldu mu,ahlak yıkılıyor ve cemiyetin her tarafında işsizler peyda oluyor. Birgün bütün cemiyeti işsiz görebiliyoruz. Böyle işsiz insanlar yığını olan cemiyetin parazitleri vardır, büyücüleri vardır………..

'Kütle Halinde işsizleri nerde mi bulacaksınız ? Günün hemen hiçbir saatinde boşalmayan sinemalarda,stadyumda, nikah dairelerinde, zavallı ölünün değil ahretine, ruhuna da inanmadıkları için duasına el kaldırmayanların cenaze alaylarında, gençliğin mezarlığı olan kahvelerde, parti binalarında, sabahtan akşama kadar üzerine süründüğümüz, sürünmekten usandığımız, hepsi de işsiz olduklarından yine günün her saatinde aynı kalabalığı sırtında taşıyan kaldırımlarda, her yerde, her yerde. Ya kadınlığımız? Köylü kadını kendi cemiyet şeklini yaşatan ahlâkı ile bütün gün toprakla didinirken» şehirlerimizin ev kadınının hayatına sürekli bir çalışma sistemi sokabilmekten aciz durumdayız.

İşte insanın ahlâkî zaaflarını ortadan kaldıracak çareyi bularak Kadınlığımızın asaletini iadeye ve kendi ruhumuzun ışığında onu  dünya kadınlığıyla yarışabilecek seviyeye yükseltmeye mecburuz. Bugünkü hedefsiz, idealsiz mektep böyle bir yetiştirebilmekten pek uzaklardadır.


Nurettin Topçu
Yarınki Türkiye
Devamını Oku »

İnsanın Kendisini Hedef Tutması

İnsanın Kendisini Hedef Tutmasıİnsanın davranışları kendi başlarına bir sonuç ola­mıyorsa hiçbir zaman doyurucu bir hedefe ulaşmıyacaktır. Yani bir iş kendisi yapılırken, o işi yapmak için bir çaba harcanırken sonucunu da üretmiyorsa o işten iyi bir sonuç beklememiz boşunadır.

Bir insanı sevmek tek ba­şına bir amaç, bir sonuç olduğu zaman tamamlanmış, hedefine varmış bir edim olur. Ve lâkin bir insanı sev­mek başka bir amacın bir parçası, bir adımı olarak düşü­nülüyorsa ortada ne sevgi, ne de hayr vardır. Tam tersi­ne bir hedef uğruna gösterilen sevgi hem riya, hem çürü­me hem de sevgi gösterilen kişiye yöneltilmiş bir tahrip faaliyetidir. Aynı şey sadaka vermek için, cihad etmek için ve birçok başka edimler için de söylenebilir. Sadaka verirken, cihad ederken insanoğlu henüz hedefine var­madığını düşünüyorsa bu verdiği sadakanın da, yaptığı cihadın da kendine bir yararı dokunmayacaktır. Kimbilir belki sadakayı alana da bulaşan, savaşın her iki cephesi­ne de zarar veren bir çarpıldığın başlangıcıdır bu.

Kendisi hedef olma vasfı göstermeyen hiçbir vasıta, hedefe götürülebilecek bir vasıta olma gücünde değildir.

İsmet ÖZEL,Zor Zamanda Konuşmak

 
Devamını Oku »