Tekamul ve Tekerrür

Kaostan korkuyoruz ve fakat tekerrür de midemizi bulandırıyor.

Müsbet ilimler,akıl,mantık,artık bu noktada insana yetmiyor,bize yetmiyor.

Kanunların,kaidelerin,prensiplerin kuruluğu,katılığı,mekanikliği,monotonluğu boğuyor bizi.

Çünkü; müdrikemizde bu çileyi çeken bir kaabıliyet var.Müdrikemiz,kaostan tekerrüre sığınıyor, lâkin tekerrürlerden bunalıyor, hayatın eğilimine uyarak , değişme, yenilenme ve ilerleme demek olan tekamülün hızını yavaş ve onun getirdiği yenileşmeyi az buluyor. Müthiş bir hız ve müthiş bir yenilik önlemi duyuyor varlığında. Çevresinde gördüğü katılaşmaların takozlaşmaların kendi varlığına, duygu. fikir ve davranışlarınâ sirayet edip köleleştiğini gördükçe huzursuzluğu artmaktadır. İnsan idrâki, kalıpların, kaidelerin, kanunların, prensiplerin kendini sıkboğaz ettiğini gördükçe bunalıyor. Sert bir isyan çığlığı basarak yerinden sıçrayıp derin bir nefes almak, esaret getirici kayıtlardan kurtulmak istiyor Bu ihtiyacını resim, şiir, müzik, ritim ve figürlere aksettiriyor; hayatına ve davranışlarına katıyor, tabiat ve sosyeteye yeni biçimler verme çabasına ve eserleri ile, yahut aksiyonu ile katılıyor. Böylece dev zekâlar büyük eser ve aksiyonlara vesile olurken, daha zayıf ve cılız olanları acaiplıklere ve saçmalıklara doğru anarşist ve olumsuz davranışlar ve aksiyonlar geliştirmektedirler.

Her ne ise, bu durum, insanın, tekerrürün boğucu sıkıntısını tekamulün ağır aksak yürüyüşü ile tatmin edemiyeceğini ortaya koyuyor.İnsan, kendini oluşma hamlesini kucağında görmek istiyor.



 S.Ahmed Arvasi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder