Kendini Allaha Teslim Etmeyen Zeka Korkunçtur

Kendini Allah'a teslim etmeyen zekâ gerçekten korkunçtur. Kendini ebedî, hür, bir, sonsuz ve mutlak olan Allah'a adamayan zekânın açlığı korkunç bir ihtiras halindedir. İnsan zekâsını, fânî, esir parçacıkları kemmiyeti ile doyurmak mümkün değildir.

Bizce bütün mesele, insan zekâsını Allah'a teslim etmenin çaresini bulmaktır, istismarın en korkunç vasıtası Allah'a teslim olmayan yüksek zekâdır. Bu zekâ, insanlığı da, cemiyetleri de, fertleri de kendine köle edinmekten gurur ve zevk duyar.

İnsanı istismar eden, ister fert, ister toplum olsun, insanın şeref ve haysiyetini alçaltmaktadır. İnsanın maddeyi, bitkiyi, hayvanları istismar etmesine ses çıkarmıyoruz. Fakat insanı, ister fert, ister toplum olsun, bunların seviyesine indirmek demek olan istismarı haklı olarak ıstırapla karşılıyoruz. İnsan, başka bir insanın, insan grubunun ve toplumun kendine bir mal ve mülk gibi bakmasını istememektedir. Yani insan, Allah'tan gayrısına kul olmaya yanaşma maktadır.
İnsan, kendi dışında bulunan varlıklara mal ve mülk gözü ite bakar.

Onlara fert ve toplum olarak sahip çıkmak ister. Mal ve mülk ferde mi, topluma mı aittir? Biz, bu kavgayı saçma buluyoruz. Onun için biz, kendimizi ne kapitalist, ne de sosyalist hissediyoruz. Biz, varlığa, ferdin veya toplumun malı ve mülkü gözü ile bakamıyoruz. Varlığa ait bir İzafî parçanın, bütüne sahip çıkması garibimize gidiyor. Mal ve mülk, üzerinde yaşayan insanlarla beraber, ancak "Yaradana" aittir "O, sizin Rab- binızdir, mülk O'nundur."

S.Ahmed Arvasi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder