Varlık Bütünlüğü



(2) Varlık bütünlüğü, İslâm düşüncesi uyarınca, anlamlı düzenlenmişliktir. Düzenleme, anlam kazandırma işidir. Başka bir deyişle, anlamsız düzenleme olamaz; böyle bir şey mantığa aykırıdır. Anlam verme yahut kazandırmaysa, belirli bir gâye vazolunup onun istikâmetinde yol alan bir düzenin tesis edilmesidir. Bir olayı, süreci yahut varolanı bütün yanlan yönleriyle tanımak, onun hakkında bilinç sâhibi olmak demektir. Bilincine sâhib olmak ile anlamını yakalamak, örtüşen manevi-ruhî hâllerdir.

Varlık bütünlüğünün müellifi Allah, bu sebeple Alimdir. Düzenlediği varlık bütünlüğünün tam bilgisi ile anlamını vâkıftır. Allah tarafından tam bilinip anlamlandırılan Varlık bütünlüğüyse, Alemdir. Onu bilip anlamlandırma şevkiyle yanıp tutuşan, hayatını bu davâya adamış kişi de ‘âlim’dir. İnsanın yartılışındaki gâye de, fıtratı el verdiği ölçüde varlık bütünlüğünün manâsını temâşa ve tefekkür etmektir. İnsanın, Allaha, halîfe(35) olması buradandır. Nihâyet, varlık bütünlüğü ve onun yaratılış şahikası insanın esâs manâsı, adâletin gerçekleşmesidir.

Dipnot:
35-OrL vicarius Dei.

Ş.Teoman Duralı-Sorun Nedir?,syf:63

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder